Kitabı bitirmem 1 aydan uzun sürdü ama tamamen benim yüzümden. Sınav, mülakat vs. döneminin ortasına cuk diye düşmesi de biraz kendisinin şanssızlığı…
Patisu, özellikle kalın kitapların köşesinde diş etlerini kaşımayı çok seven bir kedi birey. Kitabı kütüphaneden ödünç aldım ve en minik bir diş kaşıma seansına maruz kalmaması için okuduğum süre boyunca köşe bucak sakladım:P
Michelle Obama hayatını son derece samimi bir şekilde anlatmış bence, samimi olmamakla, kontrollü ve doğallıktan uzak olmakla ve sıkıcı olmakla eleştirmişler kitabı. Hayret ettim bu eleştirilere tabi ki kontrollü olacak, özel hayatındaki sırları, dedikoduları yazıp kitap bastırıp dağıtacak hali yoktu kadının:D Ayrıca bu bir otobiyografi yahu, sıkıcı diye yorum yapmak nedir. Eminim sizin hayatınız daha eğlenceli ve parlaktır:D:D
Ben kitabın her satırını okudum ve çok beğendim. Zaten sevdiğim ve saygı duyduğum güçlü bir kadın. İlk bölümde Güney Chicago’da geçen çocukluğunu anlatırken kiracıları oldukları büyük teyzenin piyanosundan, babasının bacağındaki rahatsızlıktan, edindiği arkadaşlardan, ten rengi yüzünden ayrımcılıkla tanışmasından epey detaylı bahsetmiş. Sonra okul hayatı, işe başlaması ve Barack ile tanışma, evlenme, başkanlık seçimi çalışmaları vee siyasetin hayatlarına girmesiyle her şeyin tamamen değişmesi, Beyaz Saray dönemi. Son olarak da Trump’a minik sövüş ve kapanış:) Kitabın tam ortasında da iki- üç sayfalık bir fotoğraf albümü var.
Pınar Kür kitabı “Benim Hikayem” ismiyle Türkçe’ye çevirmiş. Türkçe çevirisini de okumak isterim kaçırdığım detaylar olmuştur elbet. Ayrıca Netflix’te de belgeseli varmış onu da izleyeceğim bu hafta içinde. Ben, Michelle Obama’ya karşı olumlu duygular beslediğim için kitabın tüm bölümlerini merak ederek okudum ve bitirdim. Okunan kitaplar listeme ekledim, okumayı düşünenlere önerdim, buraya da bu minik yazıyı yazdım:)
Sevgiler,