Çok yakın bir yere gidebilmek için bile saatler harcattıran İstanbul trafiği yok, sabah 07.00’da kapıdan servise binip akşam 19.30’da evde olmalı beyaz yakalılık yok, ne olduğunu anlamadan geçen haftasonları yok, sağlıksız hava yok, betonla kaplı gökyüzü yok… Koskocaman bir karar verip Norveç’e taşınmamız sonucunda; artık kitap okumak, film izlemek, yazı yazmak, çiçek ekmek, yemek yapmak, dil öğrenmek, dans etmek, hatta kediyle konuşmak için yeterince vaktimiz var bizim.
Kısacası, çok vaktimiz olduğundan Netflix içeriklerini tüketeli epey oldu. The Morning Show bir Apple TV+ dizisi. Hem de Jennifer Anniston var (Bu kadını neden sevdiğimi gerçekten bilmiyorum🙅), Reese Witherspoon var…
Spoiler’sız bir özetle, Sabah tam 03.30’da güne başlayarak sabah haberlerini hazırlayan ve sunan insanları, bir anlamda da medyanın karanlık arka yüzünü izliyoruz. Kadınların işyerinde de maruz kaldıkları sözlü, fiziksel cinsel istismar, buna göz yuman hemcinsleri ve bir takım terfilerle konuların üstünün örtülmesinin ise etkili bir şekilde anlatıldığını düşünüyorum.
Zaman zaman beni gerip sinirlendirmiş olsa da, The Morning Show, son zamanlarda izlediğim en iyi sezon finaline ve müziklere sahip diziydi. Ayrıca, 2. sezon için de onay alınmış ama yeni sezonun ne zaman geleceğine dair pek bir bilgi bulamadım bu yazıyı yazarken. Hazır bol bol vakit varken izleyebilirsiniz siz de diye paylaşayım dedim…