Ayın son günü, ay sonlarını severim, çünkü yeni aya başlama fikri iyi ve taze hissettiriyor ve maaş alıyorum:DDD
Bugün Drøbak‘a gittik, ilk kez gittik Oslo’nun güneyinde minnoş bir kasaba. Aşırı minik olmasına rağmen sanat galerileri, butik mağazalar ve dünya restoranları ile dolu. Hava mükemmel olunca fjord manzarası, liman, ahşap evler çok daha güzel oldu, adeta her şey sepya tondaydı. Minik Akvaryum, Lutefisk Müzesi, Julenissen’in Evi ile ‘oy sen turistik olmaya mı çalıştın?!” dedirten çok sevimli bir kasaba olduğunu düşünüyorum.
Oslofjord’un girişindeki Üç Deniz Kızı Heykeli çok tatlıydı, bir hikayesi var mı bilmiyorum, etrafında bakındım ama bir hikaye/efsaneler ya da masal göremedim. Drøbak’ın denizle olan yakın bağını ve halkın denizcilik geleneğini simgelediklerini düşünüyorum.
Drøbak’ta son derece huzurlu minik bir avluda bir elma ağacının altında pizza, tatlı yedik ve kahve içtik. Avluda sadece manav, pastane ve pizzacı vardı, ve hepsinin sahibi Adanalı çıktı, ve abi sagolsun tatlının en güzel yerinden tam ortasından koca bir dilim kesip verdi. Hem pasta hem pizza hem de filtre kahve çok güzeldi. Bu yazıyı okuyup yolunuz Drøbak’a düşerse: Pavels Spiseri, Pavels Bakeri.
Şanslı günümüzdü akşam da çok güzel romantik bir film buldum. İsmi, 18×2 Beyond Youthful Days, Michihito Fujii yönetmen ve 2024 yapımı bir Tayvan-Japon filmi, ve Netflix’te var. Ben balık burcuyum, ve yükselenim yengeç, canım sevgilim Emre ise yengeç- yengeç! Aşka çok çok inanıyorum, iflah olmaz bir romantik serseriyim:d Böyle olunca film ikimizi da vuuap! diye içine çekti, yer yer gerekli gözyaşları da bol bol akıtıldı. Filmi ‘cheesy’, bayağı, aşırı klişe olarak yorumlayanları gördüm, ve bu taş kalplilik karşısında kalbim kırıldı. Biz çok sevdik, öneriyoruz.
Gerçekten de şanslı günümüzmüş, yatmadan tam önce telefona Aurora bildirimi gelmesin mi!!! Hem de Ağustos ayında hem de Osloda ve hem de evimizin camından gördüğümüz Kuzey Işığını da buraya bırakıyorum.
Epey iyi gündü, puanım 8!