Dün akşam çok şirin bir film izledik, üzerinden çok zaman geçmeden hemen şuracığa da not alayım dedim. Belki bu vesileyle birileri daha izleyip keyifli zaman geçirip hayatı sorgular biraz😎

Her yaştan tam altı (6) çocukları ile ormanda yaşayan ve çocuklarına inanılmaz derecede sıkı fiziksel ve entelektüel eğitim veren bir aile var. Hippi desen değiller bence, çünkü ormandaki özgür hayvanları vahşi bir şekilde avlayıp hapur hupur yiyorlar. Çocuklar birer ayaklı ansiklopedi, tamamen eleştirel düşünme tarzıyla büyüyorlar, dinlemeyi ve en önemlisi düşünmeyi biliyorlar. Fiziksel, entelektüel ve duygusal olarak çok çok güçlüler, çünkü kendilerine güvenleri tam.  (Ve bir sürü Noam Chomsky atıfı var:):):). Kötü bir sebepten (izleyince görürsünüz ne olduğunu) şehre, diğer insanların yanına gitmek zorunda kalıyorlar ve hoop hikaye başlıyor…

İlk olarak filmi geçen sene İstanbul’da yaşarken kapitalizm her anıma ilmek ilmek işlenmişken izleseydim ya da bir ebeveyn olarak izleseydim hikayeden daha fazla etkilenirdim sanırım. İkinci olarak gözlerim gözyaşıyla 3-4 kez doldu ama ağlamadım, ve üçüncü olarak aldığımız eğitim için hepimize çok acıyorum. 


Çocuk sahibi olmak çok kolay, hiçbir ehliyet gerektirmiyor, isteyen istediği zaman ve istediği kadar çocuk sahibi olabiliyor. (Aman Allahım düşününce o kadar korkunç bir şey ki bu.) Tabi ki herkes (çoğunluk diyelim:) çocuğunu en iyi şekilde yetiştirmek, en iyi okullara göndermek istiyor. Parası olan daha iyi eğitim verdiğini düşündüğü bir özel okula gönderiyor, olmayan devlete güvenmek zorunda kalıyor. Her şekilde de ortalık sevgi, saygı nedir bilmeyen, cahil ötesi canlı bombalardan geçilmiyor. (İnternette çok sık gördüğümüz, liseli gençlerle yapılan acınası sokak röportajlarından filan bahsetmeden yazıyı bitireceğim çünkü sadece film hakkında yazmak istemiştim:)











Bunlar da hoşunuza gidebilir:

Yorum yapın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir