Oslo’ya taşınacağımız netleştiği andan itibaren ne Emre’nin ne benim aklımdan kedimizi geride bırakmak, birine vermek, sahiplendirmek falan filan hiç geçmedi. O da bizimle gelecekti de NASIL gelecekti, Patisu’nun her ay başka bir sağlık sorunu çıkıyordu. Ve Norveç bizim kedimizi NEDEN alsındı?
Yurt dışına evcil hayvan çıkarmak zaten inanılmaz derecede yıpratıcı ve maliyetli bir süreç. Bunlarla mı uğraşacaksınız yoksa “Yıav orda kedi mi yok, verin birine gitsin” cilere mi laf anlatacaksınız. İlk önce buna karar vermelisiniz:) Sorun Oslo’da kedi olup olmaması değildi. Bizim sokaktan sahiplenerek iyileştirdiğimiz ve kendimize alıştırdığımız (ve kendisine alıştığımız), yuva olduğumuz kedi bebeğini koşullar ne olursa olsun ömrümüzün sonuna kadar bırakmamaktı. Hemen tüm prosedürü didik didik okuduk ve Patisu’nun gerekli sağlık koşullarını sağlayabilmesini diledik:)
Norveç sınırlarına kedimizi sokabilmek için tamı tamına Avrupa Birliği Ülkeleri’nin beklediği prosedürleri tamamlamalıydık. Öncelikle, bizim pis bebek sokak kedimizin tüm aşıları, iç-dış parazitleri tamamdı, ✔AB Uyumlu Pet Pasaportu’muza da işlenmişti. Her şey yolunda giderse Patisu’nun yanımıza gelmesi 3-4 ay sürecekti. Bu süreç de bizim için zordu, çünkü evi çoktan boşaltmış, eşyalarımızı toplamıştık. Patisu, kendini ona hem evini hem kalbini kocaman açan kız kardeşimin yanında buldu. Bu 3 ay içinde Dila, Patisu’ya o kadar iyi baktı ki bıraktığımızdan çok daha sağlıklı bulduk kedimizi
AB Prosedürüne göre pet taşımalarında ✔Kuduz Titrasyon Testi bir zorunluluk ve test yapıldıktan sonra 3 aylık bir de bekleme süresi var. Ayrıca, bebişinize ✔mikroçip takılması da yurtdışına çıkış sürecinde bir zorunluluk.
Kuduz aşısı yapıldıktan sonra da 1 ay bekliyorsunuz ki kedinizin kanında kuduza karşı yeterli antikor oluşabilsin. Test için ise kan alma işlemi tamamlandıktan sonra (kan alma ücreti veterinerden veterinere değişebilir biz toplu ödeme yaptığımız için şu an hatırlayamıyorum) kan örneği, T.C. Tarım ve Orman Bakanlığı Veteriner Kontrol Merkez Araştırma Enstitüsü Müdürlüğü’ne gönderiliyor. Tabi ki Ziraat Bankası’na gerekli ücretin yatırıldığına dair dekontla birlikte. (Bu da 599 TL’cik) Detaylar ve güncel bilgi için tıklayın
Olleeey testi geçtik Patisu gayet sağlıklı bomba gibi çıktı✔ Tüm bunları tamamladıktan sonra kedinizin yurtdışına çıkmasında herhangi bir problem olmadığına dair İngilizce belgeyi T.C. Tarım ve Orman Bakanlığı Gıda ve Kontrol Genel Müdürlüğü’nden alıyorsunuz. Tabi ki Halkbank’a yatırılan 310 TL’cik karşılığında oluyor bu işlem de:) (Belgenin tam ismi Köpek, Kedi ve Gelinciklerin Avrupa Birliği’ne Ticari Olmayan Hareketleri İçin Veteriner Sağlık Sertifikası/ Veterinary Health Certificate For The Non-Commercial Movement Into a Member State From a Territory Or Third Country of Dogs, Cats an Ferrets)
Vee Uçuş…
Tabi bu arada seyahat edeceğiniz havayolu şirketi ile de bir takım telefon görüşmeleri yapmanız ve kediniz için ilgili uçuşa rezervasyon yaptırmanız gerekiyor. Bizim tek şansımız Pegasus idi. Gerekli belgeler, kedinin taşıma kabı ile birlikte 8 kiloyu aşmaması ve 50 Euro’cuk karşılığında yolculuk boyunca kedimizi kabıyla birlikte kucağımızda tutabildik.
Uçuş günü, sürecin sondan bir önceki aşaması ve gerçekten duygusal olarak epey yıpratıcı. Sakinleştirici vermek konusunda da okuyabileceğimiz her detayı okuduk ve epey tartıştık sonunda güvendiğimiz bir veteriner tavsiyesi ile evden çıkmadan önce Sedapet isimli sakinleştiriciden çok az verdik. (Veterinerin tavsiye ettiği ölçünün yarısı kadar:) Bu Patisu’yu uyutmadı ama birazcık mayıştırdı. Havaalanında tam 2 kez kediyi kucağınıza alıp X-Ray cihazından geçirmeniz bekleniyor, normal hali olsaydı bu sırada deli gibi korkmuş Patisu’nun havaalanının çılgın kalabalığına karışmaması mümkün değildi. Kediyi kutusuyla birlikte çantaların geçtiği banda koymanız da istenebiliyormuş ama biz en azından böyle bir şuursuzlukla karşılaşmadık. Yüksek derecede sabırlı ve anlayışlı olmama rağmen, ne yazık ki Sabiha Gökçen Havalımanı görevlilerinden aynı anlayışın %2’sini bile göremedim. Patisu’yu iki kez taşıma çantasından çıkardık, ve kucağımdayken birlikte cihazdan geçtik. İkimiz de aşırı korktuk.
Belgelerimiz tam olduğu için Norveç’te gümrükten geçmemiz hiç zor olmadı ve süreci nihayet ta- mam- la -dık:)
Evet, Türkiye’den yurt dışına kedi götürmek maddi ve duygusal açıdan inanılmaz zor bir süreç. Eğer bu süreci yönetemeyeceğimizi düşünüp Patisu’yu sahiplendirmek zorunda kalsaydık, aklımız hep onda kalacaktı, belki vicdan azabı duyacaktık. Bunu da başardığımız için çok mutluyuz💖