Eylül 2021’inin biraz serin ama yağışsız bir haftasonunda hayatımın ilk baltık ülkesi ziyaretini gerçekleştirmiş bulundum.

 Vilnius’a ayak bastığımız ilk andan itibaren ister istemez,  refleks olarak kendisini Oslo ile biraz kıyasladık. Oslo’ya göre çok daha ucuz, çok daha soğuk ve şahit olduğumuz kadarıyla (internetteki yorumların aksine) insanların ingilizce bilme oranları çok düşüktü. Cafede, sokakta, otelde, eczanede ve markette iletişim kurmaya çalıştığımız herkes bizi ingilizce bilen birine paslamaya çalıştı durdu.

    2. Dünya Savaşı’ndan önce Almanya tarafından işgal edilip sonra bağımsızlığını ilan edip sonra da SSCB’nin kontrolü altına giren
Litvanya; savaş başladığında yeniden Alman ordusu tarafından işgal edilmiş ve soykırım sonrası Litvanya’daki yaklaşık 250.000 Yahudi’nin %90’ı yok edilmiş. Sonra yeniden Sovyet ordusu gelmiş…(Bu blogu tabii ki Wikipedia gibi kaynaklardan okuduğum yakın tarih bilgilerini özetleyip yazmak için açmadımasasdhhas:) Bu sefer Soykırım Müzesini ziyaret edemedik ama mental ve fiziksel olarak çok daha güçlü hissettiğim bir dönemde; Litvanya SSCB kontrolündeyken,savaşın göbeğindeyken ve Nazi işgali altındayken yaşadığı süreçleri kavrayabilmek adına mutlaka tekrar gidip müzeyi de görmek isterim. (Bu can sıkıcı şeyleri burada kesiyorum; çünkü bu sadece minicik bir yemek-içme deneme, sokaklarda boş boş dolanma vs. içeren bir haftasonu gezisiydi. Ve bunları buraya yazıp biriktirmek çok hoşuma gidiyor:)


  

Katedral Meydanı

    Yeme- içme demişken; Vilnius’ta içme suyu iğrenç ötesiydi. (bu kelimeyi kullanmayı çok sevmiyorum ve kullanmamaya çalışıyorum ama gerçekten iğğğğrençti!! 2 gün sadece ölmeyecek kadar su içebildik) Oteldeki markaları denedik, marketten bütün farklı içme suyu markalarını satın aldık, restoranlarda su istedik hepsi birbirinden kötüydü… Uzmanı değilim (hiçbir şeyin uzmanı değilim aslında) ve sadece 2 günümü geçirdim şehirde; ama yemek olarak da Soğuk-Sıcak Pancar Çorbası ve Zeppelin isimli bir haşlanıp fırınlanmış patates yemeği popüler. İkisini de denedik ve ben oyumu pancar çorbasından yana kullanıyorum. Lokal yemek denemek için en popüler ve büyün listelerde çıkan yer Etno Dvaras dı, biz de riske atmayıp buraya gittik öyle sıra falan da yoktu. E tabi ki Cat Cafe‘ye de gittik (zaten otelimizin dibindeydi önünden geçerken kendimizi içerde buluverdik bir anda😻.) Gece olduğunda, minik bir internet araştırmasından sonra küçük bir tur atıp etrafı kolaçan ettik ve Rhum Room isimli mekanı en güvenli ve sakin yer olarak seçtik, iyi de ettik🍹. Eylül 2021 döneminde kapısından
girdiğimiz tüm kafe, bar ve restoranlara aşı sertifikamızı gösterdik. (Tabi 1 gün sonra durum ne olmuştur bilemem.)


Gedinimias Kulesi

 
  Old Town diye ifade edilen bölge kocamaan bir alanı kapsıyor, ve biz neredeyse hep bu bölgede takıldık; zaten sanırım neredeyse tüm turistik noktalar da bu bölgede. Cathedral Square zaten kabak gibi ortada, her halükarda defalarca yanından yamacından geçiyorsunuz. Bizim şansımıza bir pazar, konser etkinliği bir şeyler vardı ve haftasonu çok kalabalıktı, korona fobimiz olduğu için kalabalıktan nefesimizi tutarak uzaklaştık. Gedinimias Tower‘a (biraz yorulduğumuz ve ertesi günü işe gideceğimiz için;) füniküler ile inip çıktık, asla tembellik değildi, gücümüzü etkili kullanmaya çalıştık:D Vilnius Kalesi’nden kalan tek yapıymış epey minikti. Saçımız başımız dağıldı ve suratımız buz tuttu ama şehrin panoramik manzarasını görmeye gerçekten değdi bence. St. Anne Kilisesi‘ne kahve almaya giderken uğradık, uzun zamandır gördüğüm en gotik binaydı ve dini bir etkinliğe katıldık burada davetsizce. Pilies Sokağı da şehrin, en popüler-en tarihi-en eski sokağı imiş, burada da epey takıldık. Vee bahsetmeden yazıyı sonlandıramayacağım yer Republic of Uzupis, şehrin tam göbeğinde kendi marşı, bayrakları, anayasası olan bir bölge. Yani resmi olmayan özerk bir cumhuriyet diyebiliriz. Tabii ki bu bağımsızlık ve özerklik devlet tarafından kabul edilmiyor, nehrin üzerindeki köprüden geçiyorsunuz kocaman bir tabela ve onlarca dilde yazılmış anayasa sizi karşılıyor. Ben anayasayı sevdim, fotoğrafları ve maddeleri buraya da yapıştıracağım.

Sevgiler,

” 1- Herkesin Vilne Deresi kıyısında yaşama hakkına sahiptir. Vilnele Deresi de herkesin yanından akıp gitme hakkına sahiptir.

2- Herkes sıcak su kullanma, kışın ısınma ve bir çatı altında barınma hakkına sahiptir.

3- Herkes ölme hakkına sahiptir; ancak bu bir zorunluluk değildir.

4- Herkes hata yapma hakkına sahiptir.

5- Herkes özgün olma hakkına sahiptir.

6- Herkes sevme hakkına sahiptir.

7- Herkes sevilmeme hakkına sahiptir, ancak bu şart değildir.

8- Herkes sıradan ve tanınmamış olma hakkına sahiptir.

9- Herkes aylaklık yapma hakkına sahiptir.

10- Herkes bir kediyi sevme ve ona bakma hakkına sahiptir.

11- Herkes, taraflardan biri ölene kadar, bir köpeğe bakma hakkına sahiptir.

12- Köpek, köpek olma hakkına sahiptir.

13- Kedi sahibini sevmek zorunda değildir, ancak ihtiyaç duyulması halinde yardım etmelidir.

14- Herkes, bazen sorumluluklarından habersiz olma hakkına sahiptir.

15- Herkes şüphe duyma hakkına sahiptir, ama bu zorunluluk değildir.

16- Herkes mutlu olma hakkına sahiptir

17- Herkes mutsuz olma hakkına sahiptir.

18- Herkes susma hakkına sahiptir.

19- Herkes bir şeye inanma hakkına sahiptir.

20- Hiç kimse şiddet kullanma hakkına sahip değildir.

21- Herkesin önemini ve önemsizliğini takdir etme hakkına sahiptir.

22- Hiç kimse sonsuzluğu tasarlama hakkına sahip değildir.

23- Herkes anlama hakkına sahiptir.

24- Herkes hiçbir şey anlamama hakkına sahiptir.

25- Herkesin birden fazla milliyete tabi olma hakkı vardır.

26- Herkesin kendi doğum gününü kutlama ya da kutlamama hakkı vardır.

27- Herkes kendi adını hatırlamalıdır.

28- Herkes sahip olduğu şeyleri paylaşmalıdır.

29- Hiç kimse sahip olmadığını paylaşamaz.

30- Herkesin erkek-kız kardeşe ve anne-babaya sahip olma hakkı vardır.

31- Herkes özgür olabilir.

32- Herkes kendi özgürlüğünden sorumludur.

33- Herkes anlama hakkına sahiptir.

34- Herkes yanlış anlama hakkına sahiptir.

35- Hiç kimse başka birisini suçlu gösterme hakkına sahip değildir.

36- Herkes bireysel olma hakkına sahiptir.

37- Herkes hiçbir hakka sahip olmama hakkına sahiptir.

38- Herkesin korkusuz olmaya hakkı vardır.

39- Mağlup etme.

40- Karşılık verme.

41- Teslim olma. 

Bunlar da hoşunuza gidebilir:

Yorum yapın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir