Bu ara elim sürekli otobiyografi, biyografi, anı vs. tarzı kitaplara gidiyor. Sanırım pandemi krizi ile gelen 20. yaşlarımın sonu beni daha gerçekçi biri yaptı, balık burçluluğum kıvranıyor. Somut ve gerçek şeyler okumak istiyorum habire. Umarım geçicidir.😕


   Malala Yusufzay’ın hikayesini bilmeyen yoktur heralde, yani spoiler’lık bi durum yok. Kitabı okumayan da azdır, ben o okumayan 3 kişiden biriydim maalesef. Şimdi bana hissettirdiklerini kısaca yazayım, çünkü burada kalması hoşuma gidiyor.👶
 

   Malala annesi, babası ve iki erkek kardeşiyle Pakistan’da yaşayan çalışkan bir kız çocuğu.(kitaptan amatör bir çekim yaptım:) Yaşadıkları Svat bölgesini Taliban kontrol altına alıyor ve kendi kurallarını getiriyor. Tabi ki kız çocuklarının okula gitmesi ve saçını göstermesi vs. gibi insani şeyler yasak, yabancı müzikmiş diziymiş hepsi toplumun ahlakını bozmak için Batı’nın oyunu. Radyo Molla her gece hızını artırarak yeni yeni din kuralları koyuyor ve bu korku düzeni tabi ki bölgenin her tarafını saran silahlı militanlarla fiziksel olarak da destekleniyor. Zaten sonunu herkes biliyordur ama beni enn enn çok etkileyen bu dönüşüm süreci ve süreci destekleyen ögeler oldu. Ve ikinci etkilendiğim babasının desteği (malesef Ortadoğu’da pek rastlanmayan bir durum.)


   Malala 14 yaşındayken kızların okuması için yürüttüğü kampanya ve yazdıkları yüzünden başından vuruluyor. Muhtemelen vurulmasaydı dünya onu bugün tanımıyor olacaktı… (Aklıma tanık olamadığımız ama bildiğimiz nice hikayeler getiriyor.) Malala 2014 yılında Nobel Ödülü’nü alan en genç kişi oluyor. Bugün, kadın hakları ve insan hakları aktivitisti, siyasetin de epey popüler bir yüzü. Geçen sene Oxford’daki felsefe, politika ve ekonomi eğitimini tamamlamış. Paylaştığı fotoğrafta arkasında yine babası ve ailesi var;( biraz yaşlanmış adamcağız haklı olarak. Ve son olarak benzetenleri anlayabiliyorum ama, bence Benazir Butto’dan biraz daha farklı bir imajı var. 

   Ve tekrar son olarak kitabın sonuna bir ‘Önemli Olayların Zaman Çizelgesi’ bölümü yapmışlar. Bence o da Pakistan tarihini ve sosyal/kültürel yapısını yüzelsel olarak bile olsa anlamak için çok iyi bir detay olmuş. (Onun bile fotoğrafını çekip koyuyorum buraya:D) 

   Ve en son olarak:D Kitabı kütüphaneden aldığım için altını çizemediğim cümleleri de buraya yazayım da tam olsun:)

“The Taliban could take our pens and books, but they couldn’t stop our minds from thinking.”

“If people were silent nothing would change.”

“One year ago I left my home for school and never returned.”

“I would never cover my face. My face is my identity.”



Bunlar da hoşunuza gidebilir:

Yorum yapın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir